Blog Arşivi

28 Şubat 2016 Pazar

28 ŞUBAT 1997'Yİ UNUTMAYACAĞIZ !

Ülkemizde 1923, 1946, 1960, 1971, 1980, 1993, 1997, 2003, 2007 ve 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde demokrasiye darbe vurulmuş veya vurulmaya çalışılmıştır.

Bu darbeler Türkiye'nin yükselme dönemlerine denk getirilmiş, adeta Türkiye'nin geleceğine tırpan vurma amacına hizmet etmiştir.
Bu darbeleri gerçekleştiren veya gerçekleştirmeye çalışanların ortak özelliği dış mihrakların emri ile hareket etmesidir. Darbecilerin diğer bir özelliği de bizden görünmeleri fakat bizden olmamalarıdır.  


Türkiye, yılların getirdiği sorunları atlatıp Prof.Dr.Necmettin Erbakan hocanın başında olduğu RefahYol hükümeti ile dini ve iktisadi bakımdan doğrulmaya çalıştığı zaman kafirler bunu hazmedemediler. Zaten  Erbakan Hocaya hükümeti kurma görevi Solomon tarafından bir türlü verilmedi. Solomon'un mecbur kalarak hükümeti kurma görevini Erbakan'a verdiğine milletçe şahit olmadık mı? 

Darbeler ülkemizin üzerinden buldozer gibi geçti!

Gerçekleştirilen darbelerin etkilerini daha iyi anlamak için birkaç ülke ile ülkemizi kıyaslayacağız. Seneler geçiyor, darbeler ile ülkemiz küçülürken bir zamanlar bizimle aynı seviyede olan ülkeler durmadan büyüyordu. Örneğin:

  • Türkiye'nin 1960 senesindeki ekonomik büyüklüğü Japonya ile aynı düzeydeydi. Fakat kafirler ne yaptılar; Türkiye'ye çağ atlatan Adnan Menderesi dar ağacı kurarak astılar. Müslümanları yıpratma harekatı sonucu Türkiye küçüldü fakat Japonya Dünya'nın en büyük ekonomilerinden biri haline geldi.
  • 1980 senesinde Çin'in ekonomik büyüklüğü, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünün 2 katı idi. 2015 senesine geldiğimizde fark iyice açıldı. 2015 de Çin'in ekonomik büyüklüğü, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünden 15 kat daha büyük hale geldi.
  • 1997 sesinde Türkiye ile Güney Kore'nin ekonomik seviyeleri aynı seviyede idi. Türkiye 1950 senesinde NATO öncülüğünde Güney Kore'yi kurtarmak için Mehmetçikleri Kore yarımadasına gönderdi. Mehmetçik savaşta çok başarılı oldu. Güney Kore'nin kurtulmasında büyük katkı ortaya koydu. Bizim asker gönderdiğimiz bir ülke bizi iktisadi olarak bizi geçti ve Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girdi. Biz bugün kurtardığımız bir ülkenin arabasına(hyundai, kia, ssang yong vb.) biniyor, hepimiz Kore'nin ürettiği cep telefonlarını(samsung, LG vb.) cebimizde taşıyoruz. Bunu söylerken Kore'yi kıskandığım için veya Kore'nin haksız olarak bu konuma geldiğini ima etmiyorum. Sadece bize yapılanları anlamamız için kıyas yapıyorum. 

Yapılan darbeler ile şu mesaj verilmek isteniyordu: "Ey Türkiye sen asli hüviyetine dönemezsin ve iktisadi olarak büyüyemezsin!" .
Ülkemiz büyüdükçe ülkemizin önümüze engel koydular. Koymaya çalıştılar. 
Çünkü siyonistler, avrupalılar, ruslar, iranlılar vb. Osmanlıdan ders almıştı.  
Amaç Türkiye'nin iplerini elde tutmaktı! 

Darbeleri, darbecileri ve darbelerin arkasındaki güçleri asla unutmayacağız!

28 Şubat 1997 darbesinde:
  • Darbenin tasarlayıcısı olan ve Türkiye'nin gelişme adımı attığı her zaman bu adıma çelme  takmaya çalışan ABD, İsrail ve yerli işbirlikçilerinin yaptıkları zulümleri unutmayacağız!
  • 28 Şubat sürecinde Süleyman isimli Solomon'un tavırlarını unutmayacağız!
  • REFAH-YOL Hükümeti'ne yönelik olarak ''Beceremediniz Artık Bırakın'' diye Hürriyet gazetesine  beyanat veren hoca görünümlü haini unutmayacağız!
  • Darbeyi destekleyen medya patronlarının  medyayı nasıl yönlendirdiklerini ve kaos çıkarmak için attırdıkları manşetleri unutmayacağız!
  • Kartel medyası tarafından topluma şeyh olarak lanse ettirilen, kendini şeyh gibi gösteren sahtekarların yaptığı yıpratmaları ve kışkırtmaları unutmayacağız!
  • ''28 Şubat bin yıl sürecek'' diyen, Sincan da tankları yürüten darbeci askerlerin davranışlarını unutmayacağız!
  • "İrtica, PKK dan daha tehlikelidir" diyen İslam düşmanı kuvvet komutanını unutmayacağız!
  • 28 Şubat darbesinde mağdur olup da darbenin faillerinden şikayetçi olmayan dönemin sözde 'mağdur' siyasilerini unutmayacağız!
  • Refah Partisi'nin ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, Refah Partisi'nin kapatılması için  dava açan Yargıtay Başsavcısını unutmayacağız!
  • 28 Şubat sürecinde REFAH-YOL Hükümeti'nden istifa ederek kaçan korkakları unutmayacağız!
  • 28 Şubattan sonra malum medya patronunun pijamayla karşıladığı başbakanı unutmayacağız!
  • REFAHYOL'un indirilmesi sonuncunda, hükümeti kurmak için akbaba  gibi gezinen siyasetçileri unutmayacağız!
  • 28 şubat sürecinde duruşunu bozmayan, adam gibi adamları hiç mi hiç unutmayacağız!

Kısacası 28 Şubat 1997'yi unutmayacağız!


Mehmet Enes DEVEBACAK
28.02.2015 - 28.02.2016
Kavacık/İstanbul - Karabağlar/İzmir


28 ŞUBAT SÜRECİNDEKİ GAZETELERDEN ÖRNEKLER:
















4 Şubat 2016 Perşembe

İKİ BÜYÜK ŞAHSİYET İSKİLİPLİ ATIF ve M. ESAD COŞAN'IN EBEDİYETE İNTİKALİNİN SENE-İ DEVRİYESİ


Bugün 4 Şubat, İskilipli Âtıf Hoca'nın(1926) ve Mahmut Esad Coşan'ın(2001) ahirete intikallerinin sene-i devriyesi. 

Bu iki büyük şahsiyet İslam davasına hizmet ederken hakkı rahmetine kavuştular.
Görüyor ve biliyoruz ki bu ülkede binlerce alim zor şartlar altında hayatlarını sürdürdü. Bu alimler sürüldüler, eziyetler çektiler ve canından oldular. Biz büyüklerimizin nasıl zorluklar ile karşılaştığını bilerek düşmanımıza olan husumetimizin derecesini ve İslami faaliyetlere yaptığımız katkıları her geçen gün daha da arttırmalıyız. Yıllar önce "kendisini dünyanın sahibi" sananlar tarafından bize biçilen rölü oynamaktan vazgeçmeli! Allah Azimüşşan'ın ceddimize bahşettiği "İslamın kılıcı ve koruyucusu" olma rolüne sıkıca sarılmalı ve kuvvetli bir şekilde sahiplenmeliyiz. 

İskilipli Âtıf hoca 1926 senesinde istiklal mahkemelerinde katl edilmiş bir ilim adamı, idam sebebi ise şapka kanununa muhalefet etmek ama muhalefet sebebi kanun çıkmadan 2 sene evvel yazdığı kitap(Frenk Mukallitliği ve Şapka). Bu olay o dönemlerde nasıl bir hukuk düzeninin olduğunu çok iyi gözler önüne seriyor. Şapka kanunu ve vb. garabetler yetmezmiş gibi  yapılan bu vb. katliamlar o dönemdeki İslam düşmanlığının dorukta olduğunu bize öğretir cinsten. Mekanı cennet olsun.

Prof.Dr.Mahmut Esad Coşan ise 28 şubat post-modern darbesini iliklerine kadar yaşamış, 2001 yılında irşad ve tebliğ faaliyeti yapmak için gittiği Avustralya da şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybetmiş büyük İslam alimi. Mekanı cennet olsun.

Amme-i İslam için çalışan her kimse dolayı Allah razı olsun. Allah makamlarını âli eylesin.

MEHMET ENES DEVEBACAK
04.02.2015-04.02.2016/İZMİR