Blog Arşivi

17 Ekim 2016 Pazartesi

MUSUL BİZİMDİR.

Musulu sınırlarımız içine almayanlar yüzünden, Musul üzerindeki haklarımızdan vazgeçtiğimizi kimse sanmasın. Vatanımızın bir parçasını asla kendi kaderine bırakmayacağız. Bugün olmasa bir zaman gelecek Musul gerçek sahiplerinin eline geçecek.
Musul bizimdir, bizim olacak!
Musul Türk'tür, Türk kalacak!

MEHMET ENES DEVEBACAK
 İZMİR - 17.10.2016

Misak-ı Milli

29 Ağustos 2016 Pazartesi

TBMM Başkanım ağzına sağlık

TBMM Başkanım ağzına sağlık, Kemalist ve PKK'lıların ortak buluşma noktalarından biri olan eşkiya che ile ilgili söylediğin sözlerden sonra bazıları kuduz köpek gibi oraya buraya saldırmaya başladı. Dezenformasyon insanları o kadar etkilemiş ki TBMM başkanının arkasında durması gereken bazı kişilerin bile che ye hayran oldukları ortaya çıktı. 

İnşallah milletimizin kendi tarihindeki kahramanları öğreneceği ve marksist eşkiyaları kahraman olarak görmeyeceği dönem yakındır.

http://www.yenisafak.com/video-galeri/gundem/ismail-kahraman-che-denen-eskiya-benim-gencimin-yakasinda-olamaz-2106990
,

27 Ağustos 2016 Cumartesi

FETHULLAH GÜLEN'İN HAÇLI SEVGİSİ

Fethullah Gülen denen akıl yoksunu kaçkın yeni bir hezeyanını daha ortaya döktü. Aslından haçlılar ne kadar namuslu ve saygılı insanlarmış da biz tanıyamamışız! Gerçekten haçlıların kırmızı çizgileri var mıydı? Haçlılar Müslüman kadınlara ve kızlara ilişmediler mi? Haçlılar Müslümanların mabedlerine ilişmediler mi? Konuyu daha iyi anlamak ve Fethullah'ın nasıl bir cahillik okyanusunda yüzdüğünü kavramak için haçlıları tanımaya çalışalım.


Haçlı Seferleri 

Tarihte haçlı seferleri 1096-1270 tarihleri arasında sekiz kez düzenlenmiştir.(Yazımız Haçlı seferlerinin tamamının ayrıntısını anlatmak için değilde, haçlı seferlerinin ana mantığını anlamak üzerine yazılmıştır.) Haçlı seferlerinin başlama nedeni Hz. İsa'nın mezarının bulunduğu Kudüs'ün Müslümanların elinde olması ve Kudüs'ün Müslümanların elinden alınmak istenmesi idiKudüs'ün Müslümanların elinden alınması gerektiğini savunan ve haçlı seferlerinin başlamasını sağlayan kişi Katolik Hristiyan aleminin başı olan Papa'dır. Papa haçlı seferlerinin gerçekleşmesi için Hristiyanlara vaatler saçmış, taasubuna milyonlarca kişiyi de ortak etmiştir. Bu seferlerin başlama nedeni anlaşılır gibi değildir çünkü Hristiyanlar hiçbir kısıtlamaya maruz kalmadan Kudüs'ü ziyaret edebiliyor, özgürce ibadetlerini gerçekleştire biliyorlardı.

Hakikatte Hristiyanlığın İslamiyete duyduğu husumet bu seferlerin başlangıç nedenidir. Haçlı seferleri milyonlarca insanın kanının dökülmesini sağlayan gayri meşru seferlerdir.  

Haçlılar Orta Avrupa'dan çıkıp Anadolu'ya doğru ilerlerken Tuna boyunda hayatını sürdüren yerli halklarla çatışmaya girmişyağmalama yapmıştır. 

Fakat gerçek manada Haçlıların şiddet ve mezaliminin ilk durağı Bizans'ın başkenti İstanbul'dur. Haçlılar İstanbul'u adeta talan etmişler, mabetleri soymuşlar, insanları öldürmüşlerdir. Bizans kralları haçlı seferleri nedeniyle İstanbul'a gelen haçlıları İstanbul'dan atmak için büyük çaba sarf etmişlerdir. 4.Haçlı seferinde Haçlıları başından atamayan Bizans Krallığı İstanbul'u terk etmek zorunda kalmıştı. Bunun üzerine  İstanbul da Latin İmparatorluğu(1204-1261) kuruldu. 

Haçlıların nihai hedefi Kudüs'tü. Haçlılar Kudüs'ü birinci haçlı seferinde bir süreliğine ele geçirmelerine rağmen, Müslümanların akınlarına karşı çaresiz kaldılar ve Kudüs'ü kaybettiler. Haçlılar tekrardan Kudüs'ü almak için sefer düzenleyip durdular fakat düzenledikleri her sefer kendi sonlarının başlangıcıydı. İslami Cihad ruhu, Hristiyan taassubuna galip gelmişti.


Haçlıların Kudüs'te yaptığı katliamları daha iyi anlamak için tarihte yaşanmış bir vaka :

Haçlıların Kudüs'e girişi pek kanlı, pek zalimane idi. Batının bu serseri mutaassıpları, önlerine geleni kesiyorlar, günahsız ahaliyi kılıçtan geçiriyorlardı. Bütün halk Hz.Ömer Camii'ne iltica etmişlerdi. Haçlılar, mabetlere saygıyıda nazar-ı itibara almamışlar, Hz. Ömer Camii'nde o kadar insan kanı dökmüşlerdeki, masum ve bigünah, ayaklar altında kalan İslam cesetleri kanlar üzerinde yüzmeye başlamıştı. O derece ki, Senyobos(Seignobos)'un da tasdikine göre :'' Cami-i Ömer'de İslam kanı atlı bir süvarinin dizlerine kadar çıkacak bir dereceyi bulmuştu.''  1

Haçlıların Müslüman katliamı gerçekleştirdiği Kudüs'teki Hz. Ömer Cami'nin diğer adı ''Kubbet-üs-Sahra''dır. 


Anlaşılacağı üzere Haçlıların geçtiği her yerde kargaşa baş göstermiş, Haçlı seferleri boyunca öldürmeler ve cinayetler, yağmalar ve alçaklıklar birbirini takip etmişti.

Fetullah'ın Haçlı Sevgisi

Bölücü terör örgütü FETÖ'nün ABD'de yaşayan elebaşı Fetullah'ın yayınlanan son propaganda videosunda haçlılar ile ilgili şu ifadeleri kullandı:


''Haçlı’nın ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir. Çünkü sizinle onlar arasında kırmızı çizgiler vardır. Bir kere onlar sizin kadınınıza kızınıza ilişmezler. Mabedinize ilişmezler. İlişmemiş Haçlılar.'' 2

Fetullah'ın haçlılar ile ilgili söylediği sözlere şaşırılmaması gerekir. Zira Fetullah 1998 yılında Papa II. John Paul'a yazdığı mektupta papalık misyonunun parçası olduğunu ifade etmiştir.
Papa'nın dinler arası diyolag adı altında sinsi bir planı vardır. Türkiye de dinler arası diyalog fitnesinin farkına varıp gerçekleri anlatan Kadir Mısıroğlu3 ve birkaç kişi dışında kimse yoktur. Fettullah'ın sağ kolu olduğunu iddia edip televizyonları gezen şahısların dinler arası diyalog fitnesinden bahsetmemesi de ilginçtir.
Dinler arası diyalog planı İslam dünyası'nın sahip olduğu dini değerleri yok etmek, Hristiyanlığı şirin göstermek için tedavüle sokulmuş haçlı projesidir. Papa'nın dinler arası diyalog projesinin Türkiye ayağını yürüten kişi Fettullah'dır. Papa'nın dinler arası diyalog projesini uygulamak için bazı ülkelerde gizli kardinalleri olduğu biliniyor. Türkiye de Diyalog projesinin en büyük savunucusu ve uygulayıcısı Fetullah'ın gizli kardinal olması kuvvetle muhtemeldir. Bu sebeple haçlıların misyonunun 21. yüzyıl daki temsilcilerinden biri de Fetullah'dır. FETÖ'nün 15 Temmuz da ki darbe girişimi yeni bir haçlı seferi girişimidir. 



Tarihteki haçlı seferleri kan, gözyaşı ve hastalıktan başka bir şey getirmediyse, 21.yüzyıl daki haçlı seferlerinin de gayesi de kan ve gözyaşıdır. Tarihteki haçlı seferleri nasıl boşa çıkmışsa 21.yüzyıl daki haçlı seferleri de boşa çıkacaktır. 

Bu millet 15 Temmuz gecesi Alparslan'ın, Fatih Sultan Mehmed'in, Abdülhamid Han'ın torunları olduğunu ispat etmiş, asli hüviyetine dönme arzusunu ortaya koymuştur. 

Müslümanlar üzerine yapılan Haçlı Seferlerinden sonra nasıl İslam dünyasına altın çağlarından birini yaşatan Osmanlı İmparatorluğu doğmuşsa. 21.yüzyıl daki haçlı seferlerinden sonra da İslam dünyası'nın tekrar altın çağlarından birini yaşamasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.



DİPNOTLAR

1- Ahmet Refik Altınay, Haçlılar(1095-1291), 1913, S.52-53

2- http://www.ensonhaber.com/feto-elebasi-gulenden-haclilar-guzellemesi-2016-08-22.html

3-  https://www.youtube.com/watch?v=8iMteOyZ3rM(Fethullah Gülen ihaneti-1995)
     https://www.youtube.com/watch?v=S3jsQTqsvpk( Dinler Arası Diyalog ve Fethullah Gülen-1)
     https://www.youtube.com/watch?v=AnkP2aIeF_M( Dinler Arası Diyalog ve Fethullah Gülen-2)
    


MEHMET ENES DEVEBACAK
 KARABAĞLAR/İZMİR
23.08.2016


19 Mayıs 2016 Perşembe

•BAŞBAKANIMIZ ve AK PARTİ GENEL BAŞKANIMIZ AHMET DAVUTOĞLU'NDAN BAŞBAKANLIK ve GENEL BAŞKANLIK GÖREVİNİ DEVİR ALACAK OLAN İZMİR MİLLETVEKİLİMİZ-ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK ve HABERLEŞME BAKANIMIZ BİNALİ YILDIRIM'A YENİ GÖREVLERİNDE BAŞARILAR DİLİYOR, BU YENİ DÖNEMİN ÜLKEMİZ ve TÜM İSLAM ALEMİ İÇİN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI YÜCE ALLAH'TAN NİYAZ EDİYORUM.
•AYRICA 20 AYDA GİBİ KISA BİR SÜREDE 3 HÜKÜMET KURARAK ZORLU BİR DÖNEMDE BAŞBAKANLIK GÖREVİNİ İFA EDEN AHMET DAVUTOĞLU HOCAMIZA YAPTIĞI HİZMETLER İÇİN  TEŞEKKÜR EDİYOR, BUNDAN SONRAKİ HAYATININ BEREKETLİ GEÇMESİNİ DİLİYORUM. ALLAH KENDİSİNDEN RAZI OLSUN...

MEHMET ENES DEVEBACAK
19 MAYIS 2016 / İZMİR

3 Mayıs 2016 Salı

LAİKLİK

Laiklik necip Türk millete zorla dikte edildi!
Laiklik getirilirken "Halka rağmen halk için denildi"!
Bu oyun bozulacak!
Laiklik elbet kalkacak!

Mehmet Enes DEVEBACAK
26.04.2016/Karabağlar/İZMİR

18 Mart 2016 Cuma

ÇANAKKALE ZAFERİMİZİN YILDÖNÜMÜNÜN MÜBAREK CUMA BAYRAMINA DENK GELMESİ İLE MUTLULUĞUMUZ KAT BE KAT ARTMAKTADIR.
BU GÜZEL GÜNÜN VATANIMIZA HUZUR ve BARIŞ GETİRMESİNİ YÜCE ALLAH'TAN NİYAZ EDERİM. 
AYRICA  VATANIMIZ İÇİN ŞEHİT OLAN TÜM MEHMETÇİKLERİMİZİN RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN. 
CUMA BAYRAMIMIZ MÜBAREK OLSUN...



28 Şubat 2016 Pazar

28 ŞUBAT 1997'Yİ UNUTMAYACAĞIZ !

Ülkemizde 1923, 1946, 1960, 1971, 1980, 1993, 1997, 2003, 2007 ve 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde demokrasiye darbe vurulmuş veya vurulmaya çalışılmıştır.

Bu darbeler Türkiye'nin yükselme dönemlerine denk getirilmiş, adeta Türkiye'nin geleceğine tırpan vurma amacına hizmet etmiştir.
Bu darbeleri gerçekleştiren veya gerçekleştirmeye çalışanların ortak özelliği dış mihrakların emri ile hareket etmesidir. Darbecilerin diğer bir özelliği de bizden görünmeleri fakat bizden olmamalarıdır.  


Türkiye, yılların getirdiği sorunları atlatıp Prof.Dr.Necmettin Erbakan hocanın başında olduğu RefahYol hükümeti ile dini ve iktisadi bakımdan doğrulmaya çalıştığı zaman kafirler bunu hazmedemediler. Zaten  Erbakan Hocaya hükümeti kurma görevi Solomon tarafından bir türlü verilmedi. Solomon'un mecbur kalarak hükümeti kurma görevini Erbakan'a verdiğine milletçe şahit olmadık mı? 

Darbeler ülkemizin üzerinden buldozer gibi geçti!

Gerçekleştirilen darbelerin etkilerini daha iyi anlamak için birkaç ülke ile ülkemizi kıyaslayacağız. Seneler geçiyor, darbeler ile ülkemiz küçülürken bir zamanlar bizimle aynı seviyede olan ülkeler durmadan büyüyordu. Örneğin:

  • Türkiye'nin 1960 senesindeki ekonomik büyüklüğü Japonya ile aynı düzeydeydi. Fakat kafirler ne yaptılar; Türkiye'ye çağ atlatan Adnan Menderesi dar ağacı kurarak astılar. Müslümanları yıpratma harekatı sonucu Türkiye küçüldü fakat Japonya Dünya'nın en büyük ekonomilerinden biri haline geldi.
  • 1980 senesinde Çin'in ekonomik büyüklüğü, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünün 2 katı idi. 2015 senesine geldiğimizde fark iyice açıldı. 2015 de Çin'in ekonomik büyüklüğü, Türkiye'nin ekonomik büyüklüğünden 15 kat daha büyük hale geldi.
  • 1997 sesinde Türkiye ile Güney Kore'nin ekonomik seviyeleri aynı seviyede idi. Türkiye 1950 senesinde NATO öncülüğünde Güney Kore'yi kurtarmak için Mehmetçikleri Kore yarımadasına gönderdi. Mehmetçik savaşta çok başarılı oldu. Güney Kore'nin kurtulmasında büyük katkı ortaya koydu. Bizim asker gönderdiğimiz bir ülke bizi iktisadi olarak bizi geçti ve Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girdi. Biz bugün kurtardığımız bir ülkenin arabasına(hyundai, kia, ssang yong vb.) biniyor, hepimiz Kore'nin ürettiği cep telefonlarını(samsung, LG vb.) cebimizde taşıyoruz. Bunu söylerken Kore'yi kıskandığım için veya Kore'nin haksız olarak bu konuma geldiğini ima etmiyorum. Sadece bize yapılanları anlamamız için kıyas yapıyorum. 

Yapılan darbeler ile şu mesaj verilmek isteniyordu: "Ey Türkiye sen asli hüviyetine dönemezsin ve iktisadi olarak büyüyemezsin!" .
Ülkemiz büyüdükçe ülkemizin önümüze engel koydular. Koymaya çalıştılar. 
Çünkü siyonistler, avrupalılar, ruslar, iranlılar vb. Osmanlıdan ders almıştı.  
Amaç Türkiye'nin iplerini elde tutmaktı! 

Darbeleri, darbecileri ve darbelerin arkasındaki güçleri asla unutmayacağız!

28 Şubat 1997 darbesinde:
  • Darbenin tasarlayıcısı olan ve Türkiye'nin gelişme adımı attığı her zaman bu adıma çelme  takmaya çalışan ABD, İsrail ve yerli işbirlikçilerinin yaptıkları zulümleri unutmayacağız!
  • 28 Şubat sürecinde Süleyman isimli Solomon'un tavırlarını unutmayacağız!
  • REFAH-YOL Hükümeti'ne yönelik olarak ''Beceremediniz Artık Bırakın'' diye Hürriyet gazetesine  beyanat veren hoca görünümlü haini unutmayacağız!
  • Darbeyi destekleyen medya patronlarının  medyayı nasıl yönlendirdiklerini ve kaos çıkarmak için attırdıkları manşetleri unutmayacağız!
  • Kartel medyası tarafından topluma şeyh olarak lanse ettirilen, kendini şeyh gibi gösteren sahtekarların yaptığı yıpratmaları ve kışkırtmaları unutmayacağız!
  • ''28 Şubat bin yıl sürecek'' diyen, Sincan da tankları yürüten darbeci askerlerin davranışlarını unutmayacağız!
  • "İrtica, PKK dan daha tehlikelidir" diyen İslam düşmanı kuvvet komutanını unutmayacağız!
  • 28 Şubat darbesinde mağdur olup da darbenin faillerinden şikayetçi olmayan dönemin sözde 'mağdur' siyasilerini unutmayacağız!
  • Refah Partisi'nin ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, Refah Partisi'nin kapatılması için  dava açan Yargıtay Başsavcısını unutmayacağız!
  • 28 Şubat sürecinde REFAH-YOL Hükümeti'nden istifa ederek kaçan korkakları unutmayacağız!
  • 28 Şubattan sonra malum medya patronunun pijamayla karşıladığı başbakanı unutmayacağız!
  • REFAHYOL'un indirilmesi sonuncunda, hükümeti kurmak için akbaba  gibi gezinen siyasetçileri unutmayacağız!
  • 28 şubat sürecinde duruşunu bozmayan, adam gibi adamları hiç mi hiç unutmayacağız!

Kısacası 28 Şubat 1997'yi unutmayacağız!


Mehmet Enes DEVEBACAK
28.02.2015 - 28.02.2016
Kavacık/İstanbul - Karabağlar/İzmir


28 ŞUBAT SÜRECİNDEKİ GAZETELERDEN ÖRNEKLER:
















4 Şubat 2016 Perşembe

İKİ BÜYÜK ŞAHSİYET İSKİLİPLİ ATIF ve M. ESAD COŞAN'IN EBEDİYETE İNTİKALİNİN SENE-İ DEVRİYESİ


Bugün 4 Şubat, İskilipli Âtıf Hoca'nın(1926) ve Mahmut Esad Coşan'ın(2001) ahirete intikallerinin sene-i devriyesi. 

Bu iki büyük şahsiyet İslam davasına hizmet ederken hakkı rahmetine kavuştular.
Görüyor ve biliyoruz ki bu ülkede binlerce alim zor şartlar altında hayatlarını sürdürdü. Bu alimler sürüldüler, eziyetler çektiler ve canından oldular. Biz büyüklerimizin nasıl zorluklar ile karşılaştığını bilerek düşmanımıza olan husumetimizin derecesini ve İslami faaliyetlere yaptığımız katkıları her geçen gün daha da arttırmalıyız. Yıllar önce "kendisini dünyanın sahibi" sananlar tarafından bize biçilen rölü oynamaktan vazgeçmeli! Allah Azimüşşan'ın ceddimize bahşettiği "İslamın kılıcı ve koruyucusu" olma rolüne sıkıca sarılmalı ve kuvvetli bir şekilde sahiplenmeliyiz. 

İskilipli Âtıf hoca 1926 senesinde istiklal mahkemelerinde katl edilmiş bir ilim adamı, idam sebebi ise şapka kanununa muhalefet etmek ama muhalefet sebebi kanun çıkmadan 2 sene evvel yazdığı kitap(Frenk Mukallitliği ve Şapka). Bu olay o dönemlerde nasıl bir hukuk düzeninin olduğunu çok iyi gözler önüne seriyor. Şapka kanunu ve vb. garabetler yetmezmiş gibi  yapılan bu vb. katliamlar o dönemdeki İslam düşmanlığının dorukta olduğunu bize öğretir cinsten. Mekanı cennet olsun.

Prof.Dr.Mahmut Esad Coşan ise 28 şubat post-modern darbesini iliklerine kadar yaşamış, 2001 yılında irşad ve tebliğ faaliyeti yapmak için gittiği Avustralya da şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybetmiş büyük İslam alimi. Mekanı cennet olsun.

Amme-i İslam için çalışan her kimse dolayı Allah razı olsun. Allah makamlarını âli eylesin.

MEHMET ENES DEVEBACAK
04.02.2015-04.02.2016/İZMİR