Blog Arşivi

11 Nisan 2021 Pazar

MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?

Ülkemizde zaman zaman Lozan ve Montrö sözleşmeleri tartışmaya açılmakta, bu sözleşmeler üzerinden değerlendirmeler yapılmaktadır. Fakat bu konularda çok fazla bilgi kirliliği yaşanmaktadır. Geçenlerde 104 emekli amiralin Montrö sözleşmesine dayanarak yayınladıkları bildirinin ardından, sözleşme tekrar gündeme geldi. Yazımızda sözleşme ile ilgili genel bilgi, uluslararası andlaşmalar ile ilgili genel bilgiler verdikten sonra sözleşmenin nasıl iptal edilebileceği konusunda açıklamalar bulunmaktadır. Son kısımda sözleşmenin künyesi ve sözleşmenin asıl metni Fransızca olduğu için latinize edilmiş Resmi Gazetede yayınlaşmış ilk hali bulunmaktadır.

Genel Bilgi

Lozan Konferansı’nda imzalanan (1923) ek sözleşmeye göre İstanbul ve Çanakkale boğazları civarıyla Marmara denizindeki adalar askerden arındırılmıştı. Boğazlar’ın güvenliği Cem‘iyyet-i Akvâm’a (Milletler Cemiyeti) bırakılırken geçişleri düzenlemek amacıyla milletlerarası bir komisyon kurulmuştu.

İtalya’nın Doğu Akdeniz ve Balkanlar üzerindeki emellerinden çekinen ve Boğazlar’ın savunmasız kalmasından kaygı duyan Türkiye Cumhuriyeti, Boğazlar’ın askerden arındırılması hükümlerini kaldırmak için teşebbüse geçti.

İtalya Habeşistan’ı işgal edip Almanya, Versailles Barış Antlaşması’na aykırı olarak Ren bölgesini askerîleştirince Türkiye de Lozan Konferansı’na katılan devletlere özdeş bir nota verdi (11 Nisan 1936). Avrupa’daki buhranların 1923 tarihli Boğazlar Sözleşmesi ile Boğazlar’ın güvenliği için verilmiş olan kolektif garantiyi artık işlemez hale getirdiğini belirterek kendi güvenliği, savunması ve egemenlik haklarının korunması bakımından bu statünün değiştirilip Boğazlar’ın askerîleştirilmesini istedi.

Antlaşmaların hiçe sayıldığı veya kuvvet zoruyla değiştirildiği bir sırada Türkiye’nin bu barışçı ve samimi davranışı olumlu karşılandı. İtalya hariç Fransa ve diğer devletler Türkiye’nin isteğini kabul etti. 1923 tarihli Boğazlar Sözleşmesi’ni değiştirecek konferans İsviçre’nin Montrö (Montreux) şehrinde toplandı (22 Haziran 1936). Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras başkanlığında bir heyetin temsil ettiği konferans Montrö Sözleşmesi adını alan yeni Boğazlar Sözleşmesi’yle sona erdi (20 Temmuz 1936). Türkiye, İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği, Japonya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Yugoslavya arasında imzalanan sözleşmeyi daha sonra İtalya da imzaladı (2 Mayıs 1938).

Boğazlar rejimi hakkında Montreux'de 20 Temmuz 1936 tarihinde imza edilen mukavelenamenin giriş kısmından bir kesit:

Haşmetli Bulgarlar Kiralı, Fransa Cumhuriyeti Reisi, Haşmetli Büyük Britanya, İrlanda ve Denizaşırı Britanya Ülkeleri Kiralı ve Hindistan İmparatoru, Haşmetli Etenler Kiralı, Haşmetli Japonya İmparatoru, Haşmetli Romanya Kiralı, Türkiye Cumhuriyeti Reisi, Sovyetik Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği Merkezî icra Komitesi ve Haşmetli; Yugoslavya Kiralı

Boğazlar umumî tabiri altında ifade edilen Çanakkale Boğazı, Marmara denizi ve Karadeniz Boğazından geçişi ve seyrisefaini Lozanda 24 temmuz 1923 tarihinde imza edilmiş olan sulh muahedenamesinin 23 üncü maddesile tesbit edilen prensibi, Türkiyenin emniyeti ve Karadeniz sahildarı Devletlerin Karadenizdeki emniyeti çerçevesi dahilinde, koruyacak tarzda tanzim etmek arzusile mütehassis olarak; işbu mukavelenameyi 24 temmuz 1923 tarihinde Lozanda imza edilmiş olan mukavelenamenin yerine ikameye karar vermişlerdir…

Montrö Boğazlar Sözleşmesi yirmi dokuz maddeden oluşmaktadır.

Dönemin en önemli gazetelerinden CHP'ye yakınlığı ile bilinen Ulus'un gözünden Montrö Boğazlar Sözleşmesi 
21 Temmuz 1936 - ULUS GAZETESİ


Uluslararası Andlaşma Nedir?

Uluslararası andlaşma, ister tek bir belgede, isterse iki veya daha fazla ilgili belgede yer alsın ve (kendine) mahsus ismi ne olursa olsun, Devletler arasında yazılı şekilde akdedilmiş ve milletlerarası hukuka tabi olan milletlerarası anlaşma (mutabakat) demektir(VAHS m.2/1-a).

Uluslararası Andlaşmalar Nasıl Sona Erer?

Dünyada, uluslararası andlaşmalar Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi hükümlerine göre nizam edilmektedir.

23 Mayıs 1969 tarihinde Viyana’da imzalanan Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi(VAHS), 27 Ocak 1980’de yürürlüğe girmiştir. Sözleşme’ye günümüzde 116 devlet taraftır; Türkiye ise Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’ne taraf olmamıştır. Ancak Sözleşme’nin örf ve adet hukuku kurallarını saptayan hükümleri halen örf ve adet hukuku kuralı olma vasfı taşımaktadır.

Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesine göre uluslararası andlaşmalar; tarafların rızası, andlaşmanın hükümlerinin elvermesi, tarafların aynı konuda yeni bir andlaşma yapmaları(bu durumda önceki andlaşma zımnen sona erer),  andlaşmaların ağır ihlali, sonraki imkansızlık, andlaşmaların yapıldığı şartlarda köklü değişiklik olması ve diğer sebeplerle sona erdirilebilir(VAHS m.56-63).

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Nasıl Sona Erer?

Sözleşmenin 28. Maddesinde, sözleşmenin ne kadar süre ile geçerli olacağı, hangi şartlarda sona ereceği ve sona ermesi halinde sürecin nasıl işleyeceği anlatılmaktadır.

Madde 28

  1. İşbu mukavelename mevkii mer'iyete girdiği tarihten itibaren yirmi sene müddetle mer'i olacaktır. Yani, İşbu Sözleşmenin süresi, yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, yirmi yıl olacaktır.
  2. Bununla beraber işbu mukavelenamenin 1 inci maddesinde teyid edilen geçiş ve seyrisefain serbestisi prensibinin müddeti namahduddur. Yani, Bununla birlikte, işbu Sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır.
  3. Mezkûr yirmi senelik müddetin inkızasından iki sene evvel, hiç bir Yüksek Âkid Taraf, Fransa Hükümetine fesih ihbarnamesi vermemiş ise, işbu mukavelename, bir fesih ihbarnamesi gönderilmesinden itibaren iki sene geçinciye kadar muteber kalacaktır. Bu ihbarname Fransa Hükümeti tarafından Yüksek Âkid Taraflara tebliğ edilecektir. Yani, Sözü edilen yirmi yıllık sürenin bitiminden iki yıl önce, hiçbir Bağıtlı Yüksek Taraf, Fransız Hükümetine Sözleşmeyi sona erdirme ön-bildirimi vermemişse, işbu Sözleşme, bir sona erdirme ön-bildirimin gönderilmesinden başlayarak, iki yıl geçinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Bu ön-bildirim, Fransız Hükümetince, Bağıtlı Yüksek Taraflara iletilecektir.
  4. İşbu mukavelename, bu madde ahkâmı mucibince feshedildiği takdirde Yüksek Âkid taraflar yeni bir mukavelenamenin ahkâmını tesbit etmek üzere kendilerini bir konferansta temsil ettirmek hususunda mutabıktırlar. Yani, İşbu Sözleşme, işbu madde hükümlerine uygun olarak sona erdirilmiş olursa, Bağıtlı Yüksek Taraflar, yeni bir Sözleşmenin hükümlerini saptamak üzere kendilerini bir konferansça temsil ettirmeği kabul etmektedirler.

28. maddenin 2. fıkrasında, 1. Maddede yazılı serbestinin süresiz olarak geçerli olduğu kararlaştırılmıştır.

Madde 1

Yüksek Âkid Taraflar Boğazlarda denizden geçiş ve seyrisefain serbestisi prensibini kabul ve teyid ederler, Yani, Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar'da denizden geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesini kabul ederler ve doğrularlar.

Sözleşmenin 1. maddesine göre her ihtimalde; Boğazlar'da denizden geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesini kabul edilmiştir. Sözleşmeye göre bu özgürlük kısıtlanamaz. Değerlendirme yapılırken bu hususun gözden kaçırılmaması gerekir.

20 senelik süre aşılmış olduğundan, sözleşme uzama dönemi içerisindedir. Md 1 deki istisna hariç, sözleşme bir nevi belirsiz süreli sözleşmeye dönmüştür. Fesih ihbarnamesi her zaman gönderilebilir. 2 sene içerisinde sonuç doğurur.

Yukarıdaki madde hükümleri dikkate alındığında, sözleşmenin 1. Maddesinde yer alan serbesti haricindeki diğer hükümler Fransa Hükümetine fesih ihbarnamesi gönderimini müteakip 2 sene sonunda sona erer. Ve taraflar yeni bir konferans düzenlenerek, boğazlar konusunda yeni bir sözleşme imza altına almalıdır. Bu fesih ihbarnamesi sözleşmeyi tamamıyla sona erdirmeyip, yeni bir konferanssın düzenlenmesi şartına bağlanmıştır. Kısaca sözleşmeyi kafamıza göre iptal etmemiz mümkün gözükmemektedir.

Taraflar birlikte sözleşmenin sona erdirilmesini kararlaştırabilirler(VAHS m.70). Fakat olayımızda bu ihtimalde mümkün gözükmemektedir.

Yazımız, Boğazlar Rejimi Hakkında Mukavelename (Montreux (Montrö), 20.07.1936) yani Montrö Boğazlar Sözleşmesinin hükümleri mucibince değerlendirilmiş olup, diğer şartlar çerçevesinde bir değerlendirme yapılmamıştır. Zira sözleşmenin sona ermesi yani feshi halinin veyahut tadili(sözleşme hükümlerinin değiştirilmesi, ekleme ve çıkartma yapılması, güncelleştirilmesi), sözleşmenin hükümlerine göre yapılması kısa vadede en uygun olanı olarak gözükmektedir. Sözleşme hükümlerine aykırı şekilde sözleşmenin fesih edilmesi ihtimalinde, uluslararası diplomatik konjonktürü nasıl etkileyeceği hususu ise iyice değerlendirilmelidir.

Montrö Boğazlar Sözleşmesinin Künyesi:

Boğazlar Rejimi Hakkında Mukavelename (Montreux (Montrö), 20.07.1936)

Türü: Çok Taraflı
Tipi: Mukavelename
Konuları: Türk Boğazları

Yürürlülüğe Giriş Tarihi: 
09.11.1936 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Diğer Bilgiler: *173 LoNTS, 213.Reg.No.4015-15 LT, 42

Uygun Bulma Kanunu
Sayısı: 3056
Resmi Gazete Tarihi: 05.08.1936
Resmi Gazete Sayısı: 3374
Düstur Kaydı: III (17) 665

Onaylama Kararnamesi
Resmi Gazete Tarihi: 08.05.1936
Resmi Gazete Sayısı: 3374
Düstur Kaydı: III (17) 665  

Montrö Boğazlar Sözleşmesi Maddeleri Nelerdir?

Boğazlar rejimi hakkında Montreux'de 20 temmuz 1936

tarihinde imza edilen mukavelename’nin Resmi Gazetede yayınlanmış metni için tıklayınız:


-SON-


Av. Mehmet Enes DEVEBACAK
11 Nisan 2021 - İZMİR



25 Eylül 2017 Pazartesi

Türkiye de PKK’lı olmayan bazı kişiler K.Irak’ta kürdistan kurulursa kurulsun diye müspet görüş bildiriyor. Türklerin birçok devleti var. Kürtlerinde bir devleti neden olmasın ki diyorlar. Sözde hak, hukuk, özgürlük ve bağımsızlık naraları atıyorlar.
Bilmiyorlar ki referandumun arkasında soyu kesilmeyen yahudi var!
K.IRAK referandumundan evet çıkarsa ilk kürt devleti kurulmayacak!

Kurulacak olan İsrail’den sonra ki ikinci yahudi devletidir!

17 Mart 2017 Cuma

Halk Eğitim Merkezi Kursları Ücretli mi?

Geçenlerde bir abimizden halk eğitim merkezlerinde güzel kurslar olduğunu duymuştum. Fırsat bulunca halk eğitim merkezlerinde açılan kurslar hakkında internet üzerinden araştırmalarda bulundum. Bu kurs araştırmalarım sırasında halk eğitim merkezi ücretli mi? veya ücretsiz mi? gibi soruların bir çok kişi tarafından merak edildiğini fark ettim. Bunun üzerine bazı araştırmalar da bulundum. 

Halk eğitim merkezleri ülkemizin birçok yerinde faaliyet gösteren açtığı çeşitli kurslar ile vatandaşlara eğitim vermeyi gaye edinen kurumlardır. 

Son zamanlarda vatandaşlarımız bu kurslara yoğun talepte bulunmaktadır. 
Bu yoğun talep fırsatçıların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. 

Bildiğiniz üzere eskiden ülkemizde okullara kayıt yaptırmak için velilerden Okul Aile Birliğine bağış adı altında kayıt ücreti istenmekte vatandaş zor durumda bırakılmaktaydı. Bu uygulama verilen büyük mücadeleler sonucu oldukça azalmış hatta yok olmuştur. 


Öğrendiğime göre bazı Halk Eğitim Merkezlerin de kayıt ücreti, sertifika ücreti, kurs bitirme belgesi ücreti adı altında ilgili görevlilerce para istenilmektedir. Bu para çoğunlukla Halk Eğitim Merkezlerinde bulunan Aile Birliği hesabına yatırılması istenmektedir. Vatandaştan para istenmesi bürokrasinin ülkemize verdiği zararlardan biridir. Zira ücret istenmesi vatandaşın devlete olan güvenini sarsa bileceği gibi bazı kurslar için yüksek ücretler istenmesi suistimallere de yol açabilir. 


MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ'nin Kursların doğrudan merkezlerce düzenlenmesi başlıklı 25. maddesine göre Vatandaş kendi isteğiyle Halk Eğitim Merkezine bağış yapabilir. Bunun haricinde Halk Eğitim Merkezi vatandaştan kayıt ücreti, sertifika ücreti, kurs bitirme belgesi ücreti adı altında para isteyemez, bağış yapılması için baskı kuramaz. 

Halk eğitim merkezlerinde düzenlenen kurslardan kurs kayıt ücreti adı altında ücret talep edilmesi hukuka aykırıdır. Aşağıdaki yönetmeliklerden de bu sonuç çıkmaktadır. 


09.02.2012 tarihli 28199 sayılı MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL-AİLE BİRLİĞİ YÖNETMELİĞİ'nin Birlik gelirleri başlıklı 15.maddesinin göre:

Birlik gelirleri
MADDE 15 – (2) Birlikler, velileri hiçbir surette bağış yapmaya zorlayamaz, okul kayıt döneminde bağış ve yardım toplayamaz. Ayrıca Bakanlık tarafından yürütülen proje ve yapılan protokoller kapsamında okul ve kurumlarda yapılacak faaliyetlerden ücret talep edilemez.

21.05.2010 tarih 27587 sayılı MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ'nin Tanımlar başlıklı 3.maddesi ve Kursların doğrudan merkezlerce düzenlenmesi başlıklı 25. maddesine göre:
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
e) Kurs: Halk eğitimi merkezleri tarafından doğrudan veya diğer kurum ve kuruluşlarla iş birliği hâlinde halka açık ve ücretsiz olarak düzenlenen genel, mesleki ve teknik kursları, ifade eder.

Kursların doğrudan merkezlerce düzenlenmesi
MADDE 25 – (1) Kurs düzenlenmesi ile ilgili eğitim ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarından sonra talep edilen kurs, merkezin imkânlarıyla açılır. Gerekli olan araç, gereç, teçhizat, bina, bütçe, personel ihtiyaçları merkezlerce karşılanır. Kursa katılanlardan durumu uygun olanlar, kendi istekleriyle etkinlik giderleri için okul aile birliğine katkıda bulunabilirler.
Yönetmeliklerde görüldüğü gibi Halk Eğitim Merkezi kursları tamamıyla ücretsizdir. Sizden para isterler ise bunun hukuksuz olduğunu beyan edin, istemeye devam ederler ise ilgili yerlere(il milli eğitim müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlüğü, kaymakamlık, valilik veya milli eğitim bakanlığına) sorumluları şikayet edebilirsiniz.

27 Ocak 2017 Cuma

OSMANLI İMPARATORLUĞUMUZUN KURULUŞUNUN 718.SENESİ

ŞAN VE ŞEREF DOLU TARİHİMİZİN EN ÖNEMLİ DEVLETLERİNDEN ASYA-AVRUPA-AFRİKA HAKİMİ OSMANLI İMPARATORLUĞUMUZUN KURULUŞUNUN 718.SENESİ KUTLU MÜBAREK OLSUN. ALLAH ECDADIMIZDAN RAZI OLSUN...

14 Ocak 2017 Cumartesi

12 EYLÜL DARBE ANAYASA'SININ DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELERİ HK.

Geçmişte konulmuş hiçbir beşeri hüküm değiştirilemez değildir. Kimse kimsenin hakkını hele dünyaya gelmemiş insanların bile hakkını ipotek altına alamaz! Kenan Evren Anayasa'nın getirdiği değiştirilemez madde hükmü hiçbir şey ifade etmez. Yeri geldiğinde darbe Anayasa'sının ilk 3 maddesi değiştirilir, değiştirilmesi teklifte edilebilir.